T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
SİVAS / MERKEZ - Mustafa Taki İmam Hatip Ortaokulu

Mustafa Takî Efendi

HAYATI

Mustafa Takî Efendi 1289/1873 yılında Sivas'ta dünyaya geldi. Babası Mehmet Selim Efendi, annesi Saniye Hanım'dır. Ailesi hakkında Sivas'ın Çavuşoğlan Mahallesi'nde ikamet ettiği dışında yazılı kaynaklarda kayda değer bir bilgiye rastlanılamamıştır. Babasına nispetle Mustafa Takî Efendi'ye Selim Efendizâde de denilmiştir.

Mustafa Takî, Sivas İbtidaî Mektebi ve Rüşdiyesinde temel eğitimini aldıktan sonra medresede ihtisas eğitimi görmüştür. Arapça ve Farsçayı ileri düzeyde bilen Mustafa Takî Efendi; kelam, fıkıh, feraiz, tefsir, hadis ve siyer ilimlerinde yetkin konuma gelmiştir. Ancak kendisinin hangi medreseden mezun olduğu ve hocalarının isimleri konusunda elimizde herhangi bir bilgi mevcut değildir.

19 Ekim 1887'de Sorgu Hâkimi Yardımcılığı (müstantik muavini) ile Adliye Teşkilatında başladığı memuriyet hayatına, 1 Kasım 1891'de Hafik İlçesi Sorgu Hâkimi Yardımcısı olarak devam etmiştir. Ardından 17 Nisan 1894 - 29 Haziran 1913 tarihleri arasında Sivas Adliyesinde Bidayet Mahkemesi zabıt kâtipliği, müdde-i umumi (başsavcı) kâtipliği, Bidayet Mahkemesi başkâtipliği ve mahkeme aza mülazımlığı görevlerinde bulunmuştur. Kısa bir süre Meclis-i Umûmî azalığı yaptıktan sonra adliyedeki bu hizmetlerinden ayrılarak müderris ve ders-i âm sıfatıyla sultanide muallimlik, medresede fıkıh ve tefsir hocalığı vazifesini icra etmiştir. 1914 yılında Sivas Sultanisi'nde Arapça öğretmenliği vazifesine başlamış, bir müddet Dâru'l-hilâfe Türkçe müderrisliği ile nahiv ve fıkıh müderrisliği vazifesinde bulunmuştur. Müderrislik görevini 22 Nisan 1920'ye kadar sürdürmüştür.

29 Mart 1920'de yapılan seçimle Sivas mebusu oldu. 23 Nisan'da açılan İlk Meclis'te 1920-1923 yılları arasında görev yaptı. Mecliste Şer'iye, Evkaf, Adalet, İrşat, Anayasa, Dilekçe, Millî Eğitim komisyonlarında ve Memurîn Muhakemât Tetkik Kurulu'nda çalıştı. Meclisin III. toplantı yılında bir süre Dilekçe Komisyonu Başkanlığını görevinde bulundu. Mecliste bulunduğu sürece yedisi gizli oturumlarda olmak üzere TBMM kürsüsünden 43 konuşma yaptı; 5 kanun önerisi verdi. I. Dönem milletvekilliğinden sonra 1924 yılında açılan Sivas İmam-Hatip Okulunda Hadis ve Arapça öğretmenliği yaptı.

Mustafa Takî Efendi, 1 Ağustos 1341 /1 Ağustos 1925 tarihinde Gürün'de vefat etmiş, Sivas'ta defnedilmiştir. Kabri, Abdülvahab-ı Gazi Türbesi yakınındadır. Sivas'ın önde gelenlerinden Hacı Hafız Bedreddin Efendi, Mustafa Takî Efendi'nin oğludur.

Dört kez evlenen Mustafa Takî Efendi'nin yedi çocuğu vardır. İlk eşleri Hatice Hanım'dan altı çocuğu, ikinci eşleri Behiye Hanım'dan ise bir çocukları olmuştur. 1950'de vefat eden üçüncü eşi Teyfika Hanım'dan ve dördüncü eşi Emine Hanım'dan ise çocukları bulunmamaktadır. Ailesi daha sonra "Doğruyol" soyadını almıştır.

İsmindeki 'Takî' künyesini ise sonradan aldığı anlaşılmaktadır. Nüfus kaydında adı Mustafa olarak geçmektedir. Buna rağmen Meclis zabıtlarında ve Millî Eğitim Bakanlığı arşivlerinde Mustafa Takî olarak kayıtlıdır. Meclis zabıtlarında ve makalelerinin birçoğunda bu adını kullanmış, Kırk Hadis adlı eserini ve bazı makalelerini ise Mustafa Nakî künyesiyle kaleme almıştır. Takî, sözlükte; "Allah'tan korkan, muttaki, dindar"; Nakî ise "saf, katıksız, pak, tertemiz, arınmış" anlamlarına gelmektedir.

Makalelerinden ve Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmalarından fıkıh ilminde otorite olduğu anlaşılmaktadır. Medresede fıkıh ve tefsir hocalığı, mahkeme azalığı, "Beyânü'l-Hak", "Sırât-ı Müstakîm" ve "Sebîlü'r-Reşâd" dergilerinde muharrirlik yapmıştır. Söz konusu dergilerde 24 makalesi yayımlanmıştır. Millî ve dinî konularda yazmış olduğu makalelerle, zamanının önde gelen önemli fikir adamlarından biri olarak Türk siyasi ve fikir tarihinde önemli izler bırakmıştır. Yazılarında sade ve anlaşılır bir dil kullanarak halka inmeyi, onlara arzuladığı mesajı iletmeyi başarabilmiştir.

Tokatlı Mustafa Hakî Efendi'nin vefatından sonra müntesipleri, Mustafa Takî Efendi'yi mürşid-i kâmil olarak görmüş, ona gönülden bağlanarak ilminden ve feyzinden istifade etmişlerdir.

Mustafa Takî'nin ilmî otoritesi, devrin âlimlerince de takdir edilmiş, kendisinden saygıyla bahsedilmiştir. Hasan Basri Çantay, ondan 'büyük sufi, yüksek âlim ve arif' bir zât olarak bahsetmektedir. Onun ilmî otoritesini, hukuk bilgisinin derinliğini, mantık ve felsefeye olan vukufiyetini, dinî ilimlerdeki enginliğini, kanun müzakereleri esnasında Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmalarda görmek mümkündür.

Takî Efendi'nin kaynaklarda muazzam bir kütüphanesinin bulunduğu söylenmekte ise de kitaplığının tamamı maalesef günümüze kadar ulaşamamıştır

Mustafa Takî Efendi aynı zamanda mutasavvıf ve şairdir. Hocası ve şeyhi Tokatlı Mustafa Hâkî Hazretleri'ne yazdığı bir mersiye ve bir de ilahisi vardır.

Mustafa Takî'nin hangi medreseden mezun olduğu ve hangi hocalardan ders aldığı bilinmemektedir. Ancak gerek eser ve makalelerinden gerekse meclis kürsüsünden yaptığı kanun müzakereleri konuşmalarından iyi bir eğitim aldığı açıkça anlaşılmaktadır. İhramcızade İsmail Hakkı Toprak/ Darendeli Hacı Hasan Akyol, Baytarbeyli Mustafa Efendi ve müezzin Ali Efendi gibi önde gelen şahsiyetler, onun sohbetlerinden feyiz almıştır.

Mustafa Takî Efendi, sahip olduğu maddi ve manevi birikimleri sayesinde yaşadığı dönemde varlığını hissettirmeyi başarmış bir kimsedir. Gerek siyasi gerekse dinî ve millî fikirleri ile topluma öncülük etmiş, ülkenin içerisinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulması için kalemini, gönlünü ve siyasi dehasını gerektiği gibi kullanabilmiştir. Kendisi mutasavvıf kimliği ile hiçbir zaman köşesine çekilip oturmayı tasvip etmemiş, hatta böyle bir zamanda manevi zevklere dalarak memleketin içerisinde bulunduğu durumu görmezlikten gelmeyi çok yanlış bir davranış olarak nitelendirmiştir. Sıkıntılı ve buhranlı bir dönemde yaşamış olan Takî Efendi, Milli Mücadelede çok etkin bir isim olmuştur.

Mustafa Takî Efendi; eskilerin deyimiyle hezâr-fen bir şahsiyettir. Sivas'ın yetiştirdiği mümtaz âlimlerden olan Takî Efendi; hadis, kelam, fıkıh, edebiyat ve siyaset alanlarında yazılar kaleme almış ve eserler vermiş çok yönlü bir mütefekkirdir. İlmî ve fikrî anlamda üretkenliği onun muhaddis, fakih, edebiyatçı ve siyasetçi kimliği ile tanınmasına vesile olmuştur. Daha da önemlisi yaşadığı dönemde dinî ve millî fikirleri ile topluma öncülük etmiş, ülkemizin o dönemlerde yaşadığı sıkıntılardan kurtulması için bütün birikimiyle mücadele etmiştir.

Hayatını imanına şahit kılmış olan Mustafa Takî, günümüz tabiriyle bir aksiyon adamıdır. Sahip olduğu ilmî birikimini, Milli Mücadele yıllarının çetin şartlarında yaşadığı toplumun manevi boşluklarını kapatmak ve millî duygularını harekete geçirebilmek için kullanmıştır.

 

 

Kaynak:

Mustafa Takî

Makaleleri

Meclis Konuşmaları

Sempozyumu

Hazırlayanlar:

Prof. Dr. Recep TOPARLI

Doç. Dr. Hakan YEKBAŞ

Sivas Vilayet Kitaplığı

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 11.03.2020 - Güncelleme: 08.06.2022 09:53 - Görüntülenme: 2069
Kaynak: Sivas Vilayet Kitaplığı
  Beğen | 6  kişi beğendi